15 Ocak 2013 Salı

Geçmişe Atlayış (8. Bölüm)

8. Bölüm (Tarla)

Uzun uzun düşündüm. Artık gidebileceğim bir yer yoktu. Olsa bile tek başımaydım. Her şey bana çok garip geliyordu. Her şey çok sıra dışıydı. Bu dünyaya hala yabancıydım. Peki bu dünya bana yabancı mıydı? Çünkü burası benim yaşadığım dünyadan çok farklıydı. Yiyecek yemek olarak ağaçlardan elma yiyordum. Bir balık yakalarım umuduyla olta yaptım ama daha önce hiç balık tutmamıştım ki! Midem kazınmıştı. 1-2 aydır hiç bir şey yemiyorum. 1-2 ay önce ne istersem  yediğim dünyadan eser yoktu. Pardon! Bir kameram var. Bir şeyler düşünmeliydim. Ekmek yapmak en iyi fikir olabilirdi ama nasıl? Buğday yetiştirmem gerekirdi ancak ne buğdaydan anlardım nede çiftçilikten. Hemen çalışmalara başladım. İlk iş düzgün bir yer bulmaktı.

Erittiğim demirlerle bir kova yaptım bununla üstünü otlarla temizlediğim topraklık alanı ıslattım.
Sıra tohumlara geldi tohumlarıysa etrafta ki otlardan elde ettiklerimdi. Ekersem yiyecek bir şey çıkacağından emindim. Ama uzun süreceği de kesindi. Bunları çapa yardımıyla filan ektim. Gübre lazımdı sanırım ama oda yoktu. Yani hiç rastlamadım. En azından burada ki hayvanlar böyle bir şey yapmıyor. Ama ararken kemik parçaları buldum. Belki işe yarardı. Çakmak taşıyla toz haline getirip toprağa serptim. Arkama döndüğümde gizemli bir hışırtı geldi. Toprağa baktım. gözlerime inanamadım! Toprakta yetişmiş buğday vardı. 1-2 dakika dizlerimin üzerine yığıldım. Sonra gittim buğdayları topladım. Çıkan tohumları tekrar ektim ve buğdayları hemen kulübeye götürdüm. Ezdim, ezdim. Ekmek yapmaya hazırdılar. Şimdi yazmayı bırakıp ekmeği yapmaya gideceğim.

Bu arada.. Aklımda hala madende gördüğüm zombi var. Ya akşam ben uyurken... Bunu düşünmek istemiyorum. Artık karnım aç değil. Artık güçsüz değilim. Kendi kendime yapabildiklerim beni bile hayrete düşürdü. Ama bu dünya benden bile garip.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder