21 Kasım 2011 Pazartesi

İnsanlığın Laneti (4. Bölüm)

 4. Bölüm(Serüven Başlıyor.)

 Red oyu verenlerden Galeru aralarında ki en iyi iletişim büyüsü yapan büyücüydü. Bu durum onu hırsızla iletişime geçmeye çalışma görevini verdi. Galeru gerçektende çok iyi bir büyücüydü ve bunun üstesinden gelebilecek zekaya sahipti. Hırsızla görüşebilmek için bir açık arıyordu. Aklına bir fikir geldi dolunay'da büyü masasında altın kılıcına bir özellik ekleyerek yansıma yapabilirdi. Yani ne demek bu? Hırsızın ne yaptığı görebilirdi. Diğer red oyu veren büyücüler ise bu esnada yeni parşomenler yazmak için uğraşıyordu. Karabüyücülere göre bir büyücünün kendi yazdığı büyüyü lanetleme hakkı var. Ancak bu sadece karabüyücüler için geçerli.Onlarda buna bir çözüm bulmaya çalışırken Kabul oyu verenlerde boş durmadı.

  Kabul oyu verenler çoğu araştırmasını kabul etmişler ve bir portal ile bu iş daha kolay olacak kararına varmışlar. Portal... Portal en son güvenilecek büyü olmasına rağmen bu yolu seçtiler gözleri dönmüş olmalı. Sanırım bu büyücülerden daha fazla bahsedemeyeceğim. Kendilerini mi yoksa insanlığı mı kurtarıyorlardı ? Bu sorunun cevabını zaman gösterecek.Önceki Bölümler

5 Kasım 2011 Cumartesi

The Herobrine (1-15. Bölümler)


Bölüm 1 (Rüya)

Ashley, her zaman gerçekle alakalı rüyalar görürdü. Bu yüzden rüyalarından çok korkardı. Genelde gördüğü rüyalar en korkunç yerinde biterdi. Yine bir gece küçük,topraktan evine güvenle adım attı, yatağına yattı ve korkarak gözlerini kapadı. İşte yine başlamıştı. Rüyasında Nether'deydi, yerde bir delik açıldı ve içinden bir insan eli çıkıp Ashley'i çekti. Ter içinde uyandı. "Kahretsin!" diyerek yataktan kalktı. Rüyasında elin çektiği ayağının üzerinde kıpkırmızı bir el izi vardı. "Merhaba! Kimse var mı?!" diye sordu. Her zamanki gibi, cevap yok... Ama o da ne? evinde gözleri beyaz bir koyun vardı. Çığlık attığı anda koyun kaybolmuştu. Evinin arkasında koruma köpeklerini kaldırmak için kapıyı açtı ama bütün köpekleri yerde kanlar içinde yatıyordu. Gözleri dolu dolu olarak diamond kılıcını çekti ve etrafına bakındı. "Her neredeysen konuş benimle!" Bu olayların hiç biri daha önce başına gelmemişti. Birden bire gözünde eski hatıralar canlandı. Çocukluğunda onu ailesinden koparan, esrarengiz bir biçimde çıkan yangın, ve o anda görür gibi olduğu beyaz gözlü adam... Cidden o da kimdi? Etrafına baktı. "Pekala Ashley, o gün gördüğün adam sadece bir göz yanılmasıydı,korkacak bir şey yok..." Çok yakınında bir ses, "Hayır var..." dedi.

Geçmişe Atlayış (7. Bölüm)


  7.Bölüm (Doluya Tutulmak) 

 7. Mektubum ve karşımda portal hipnotize olmuş gibi bakıyorum. Sesleri beni büyülüyor. Bazende korkutuyor. Duygularım artık dahada karma karışıktı. Delirmiş gibiydim. Tek isteğim hayata dönmekti. İnsanlık Cehennemine dönmekti. Tek isteğim buydu. Bu satırları portala girmeden önce yazıyorum. Kağıdı burada bırakmalıyım sanırım. Dünyaya gidersem bunlara gerek kalmayacak. Duygularımda ki karmaşıklığa hakim olmak için bu yolu denemişimdir hep. İşe yarıyor da. İnsanın en aciz olduğu anlarda kendisiyle konuşması çok rahatlatıcı. Uyumadan önce bir beyin fırtınası o günün ardından sıcak bir yatağa yattınız için şükür etmenizi sağlıyor. Ama burada sıcak bir yatağım olmadı. Ben ne bir izci nede bir mağara adamıydım. Ama bu dünya bu saçmalıkların hepsini bana yaşattı. Şimdi hayatımın en önemli anını yaşıyorum sanırım.

22 Eylül 2011 Perşembe

Geçmişe Atlayış (6. Bölüm)

6.Bölüm (Yağmurdan Kaçış)

Merhaba, bu benim altıncı mektubum. Mektubu neden yazdığımı bilmiyorum doğrusu Belki can sıkıntısı belki ölen K-9 köpeğimdir. Bir önceki mektupta söylediğim köpek dün geceki iskelet saldırında öldü ama bunun için çok üzülmüyorum çünkü o ölmese ben ölecektim. Yaratıkların saldırışları artmaya başladı. Onlardan korunmak için kendime ev yapmalıyım. Acaba evimi neyden yapsam? Kumdan yapabilirim zaten ki adım ötemde çöl var. Kumları birleştirip kumtaşı yapacağım. Bunlarla büyük bir ev yapabilirim. Gerçi burada ev yapmak doğru bilemiyorum. Ben buradan kurtulmak istiyorum. Sevmediğim insanlara her gün merhaba demek, otobüslerde sıkış

18 Eylül 2011 Pazar

Herobrine'nin intikami (3. Bölüm)

3. Bölüm (Kaos)


Kerry kosmaya baslar ama ayagi takilip duser Kevin geri doncekti ama pigmenlerle savasamazdi Kerry'nin pigmenler tarafindan
katledilisini izlerken gozleri dolmaya baslamisti taki pigmenler Kevin in pesinden gelmeye basladiklari ana kadar.
Kevin son surat oblivion kalesine gider orda guvende olcani dusunur bu sirada Herobrine 6-7 portal yapar ve ordan pigmenler
ghastlar getirir ormanda buyuk bir ordu kurdukdan sonra Oblivion kalesine saldırmayı planlamaktadir oblivion halki agalama sesleri
ve pigmenlerin seslerini duyduklari zaman korkmaya baslamislardir bile Herobrine Kevin a fisildar


-Herobrine-İntikam simdi basliyor kevinn


Kevin bunu duyar duymaz Kral Hector a iletir ama Hector boyle seylere inanmayan bir kisiligi oldu icin onu kovar


------2 SAAT SONRA----------------


Herobrine 2 saat icinde 50 ghast 105 pigmen toplamistir ve onlara saldir emrini verdikden sonra en ucra koselere bile giden
bir kahkaha atmaya baslamistir Kral Hector ghastlari fark edince askerleri toplar ve kaleyi savunur Kevin Herobrine yuzunden
sevdi kisinin olmesi nedeniyle kinle doludur ofke fiskirmaya baslamis ve kilicini kinindan cekip Herobrineyi ormanda bulmayi
denemisti ama orman diye bisey kalmamisti ghastlar ve pigmenler yavas yavas netherlestiriyorlardi dunyayi pigmen oldurerek
yoluna devam eden kevin portallarin oldu kisma ulasir ve portallari kapatir hemen arkasindan Herobrine gelmeye baslamistir
Kevin onun gozlerine bakti anda korkmaya baslamis ve tekrar korkakar ve kendinden utanarak kosmaya baslamistir ormandan ciktinda
fark ederki oblivion dusmus butun

17 Eylül 2011 Cumartesi

Herobrine'nin intikamı (2. Bölüm)

2. Bölüm (Kaçış)




Kevin ayağa kalkıp arkasını döndü. Herobrine ise görünmezlikten çıkmıştı.
Kevin, "Sen de kimsin?" diye sordu."Beni hatırlamıyorsun değil mi? Yaklaşık iki ay önce geçtiğim portalı kapayıp çekip gittin, O iki ay boyunca Nether'de yaşamak ne kadar zor oldu biliyor musun?"
-Ama...
Alt kattan takırtılar gelmeye başladı. Herobrine hemen gri, kül gibi bir şeye dönüşerek kayboldu. Kevin elinde hala kılıcını tutarak aşağıya indi.
Elinde kazma olan, isle kaplanmış bir kız içeri girmişti.
"Kerry ödümü patlattın!"
"Ne yani arkadaşımın evine giremez miyim?"
"Anahtarları nereden buldun?Kapı kilitliydi"
Kerry elini cebine attı ve anahtarlıkta sallanan anahtarları

Herobrine'nin intikamı (1. Bölüm)

1. Bölüm İntikam


Kevin 12 yasindayken arkadasi Herobrine ile cayirda dolasiyorlarken yosunlu taslarla kapli bir magaradan lacivert isiklara doru inerler.
-Kevin-Bence geri gidelim Herobrine.
-Kevin-Gel gidelim Herobrine!!!
Herobrine elini lacivert isaga uzatti anda birden kirmizi taslarla dolu etraftan lavlar akan bir yere gelir.
-Vincent-Kevin napiyorsun orda o bir portal cabuk su dok
-Kevin-ama..
Vincent Kevin'i dinlemeden suyu doker ve portal kapanir.
-Herobrine-Yardim edinn burasi neresi!!
-Herobrine-Burda oldumu bilebile yolu kapatti bir gun bunu odicek.
Herobrine etrafina bakar ama bisey bulamaz
---2 Ay sonra---

16 Eylül 2011 Cuma

[DUYURU] Sponsor ve Yazar Aranıyor !

   Blogumuza manevi yardım edecek sponsorlar aranıyor. Sponsorların minecraft hakkında olması ve büyük bir kitleye hitap etmesi gereklidir. Sponsorlar karşılıklı olarak reklam yapmak için aranıyor. Sponsorlar facebook sayfası, minecraft blog'u, forum yada Server olabilir. İsteklerini lütfen; sercan.620@gmail.com'e gerekli bilgileri yollayarak başvurunuz.
Yazarlar;
Blogumuzda hikayelerini paylaşacak Yazarlar alınacak. Bir hikayesinin ilk bölümünü yukarıda verdiğimiz mail'e yaş, isim soyad ve gmail bilgilerinizle yollayarak başvuru yapabilirsiniz.Şimdiden herkese teşekkür ederim.

15 Eylül 2011 Perşembe

İnsanlığın Laneti (3. Bölüm)

3. Bölüm (Kaçış)

  Büyücüler yavaş yavaş Ocelot'a hak vermeye başlayıp kararlarını değiştiriyorlardı. Sanki riskleri unutup insanları hiç umursamaz gibi... Hırsız parşömenleri çalalı 1 hafta olmuştu. Kimse büyücünün ne yapacağını bilmiyordu. İyi miydi ? Kötü müydü? Bunu bilmeden zamandan zamana atlamak kadar büyük bir tehlikeli ve zaman gerektiren bir işe kalkışmalarının ne kadar saçma olduklarının farkında değillerdi. İnsanları tehlikeden kurtarmaya çalışırken ne kadar büyük bir tehlikeye soktuklarını bilmiyorlardı sanki. Büyücüler artık kararlarını vermek zorundaydılar ve oylama zamanı geldi.

10 Eylül 2011 Cumartesi

Geçmişe Atlayış (5. Bölüm)

5. Bölüm(Kurt Köpekleri)

Merhaba;


5. Mektubu yazabilmem gerçekten büyük bir mucize zaten bir önce ki mektupda da anlattım başıma neler geldiğini ama şimdi size bir iyi birde kötü haberim var. Önce iyi haberden başlayayım. Barakamda otururken dışarıdan bir havlama sesi geldi evet, çok ilginçtir ki bir havlama sesi, dünyamızda ki bildiğiniz havlama sesi çok şaşırdım ne yapacağımı bilemedim. Bilmediğim ve tanımadığım bir yer yada gezegen ve bir havlama sesi emin olun sandığınız kadar garip bir şey değil. Havlama sesleri çok yakındı ama güvenip dışarı çıkamadım nedeni ise 14 yaşındayken bisiklet sürdüğüm için kovalayan sokak köpeğiydi. Kovalayıp beni düşürmüştü ve ben düşüncede kaçmıştı. Neyse; köpek sesleri durmadan devam ediyordu vahşi olma olasılığı çok yüksekti. Kumu eritip camlar yapmıştım ve bunları pencere olarak barınağıma koymuştum.  Camdan dışarı baktığımda köpek tamda camın önündeydi. Birden irkildim ve geri çekildim. Sonra köpeği izlemeye başladım.Köpeğe bir kuzu yaklaştı.

7 Eylül 2011 Çarşamba

İnsanlığın Laneti (2. Bölüm)

2. Bölüm (Çözüm Yolu)

Aklından Şüphe duyulan, hayatında hiç bir farklılık olmayan, insanların gözünde hiç değeri olmayan bir insan nasıl olur da dünyanın en güçlü büyücülerinden en önemli büyü parşömenlerini çalabilir? Bu bir ihmal miydi yoksa hırsız sanılandan daha mı zekiydi ? Bunların cevapları bilinmese de bilinen bir şey vardı ki o da parşömenler kötü bir büyücünün eline düştüyse kendini teknolojiye bağlamış ve bir şey yaptığını sanan insanoğlu için gelecek artık daha  karanlıktı. Hiç bir şeyden haberi olmadan hayatlarına

19 Temmuz 2011 Salı

Geçmişe Atlayış (4. Bölüm)

4. Bölüm (Yaratıklar)


Kamerayı bulduğuma çok sevindim içinde bulunan resimler benimle yeniden buluşunca eski hatıralarımı anımsadım. Vietnam'daki fakir küçük çocukların masum bakışlarını, Rusya'da ki matruşka atölyeleri, Afrika'da ki teneke mahalleleri.. Hiç birinin değerini bilememişim. Daha doğrusu insanlar dünyanın değerini bilmiyor. Şu an sevdiklerimin yanında olmayı o kadar çok istiyorum ki. Sadece bir kıvılcım çıkarıp ateş yakmak için canım çıkıyor. Bu arada mektubu yazmamın nedeni çok garip olay yaşamam. Dediğim gibi ateşi yakmak için bir çakmaktaşı ve demire ihtiyacım var böylelikle kıvılcım çıkarıp kömür yakabiliyorum. Önce kömür toplamak için taştan bir kazma yaptım sonra çakmak taşını graveller arasından bulacağımı umut ederek bir kürek yaptım taştan. Demiri de derinlerde bulabilirdim bunun içinde merdiven yaptım. Kömürü buldum yanında gravel de vardı bir kaç tane çakmaktaşı bulup demir aramaya koyuldum biraz derine indikten sonra karanlık bir mağara buldum. İçerisi çok karanlıktı korktum elimde ateş yakacak materyal yoktu. Mağaranın içinden bu dünyaya yeni geldiğimde duyduğum garip sesler yankı yaparak geliyordu. Korka korka ilerledim. Birde ne göreyim kafamın tam üstünde ham demir. Hemen kazmamı elime aldım ve başladım vurmaya vurdukça daha çok demir düşmeye başladı ama sesler yaklaşıyordu çabukcak oradan ayrılmalıydım. Arkamı döndüm ve filmlerde ki gibi bir

15 Temmuz 2011 Cuma

İnsanlığın Laneti (1. Bölüm)

1. Bölüm ( Kara Büyücüler )

Yıllar önce henüz insan nüfusu 70 milyonu aşmamışken, insanlar şimdi ki gibi boş işlerle uğraşmak yerine vakitlerini tılsım becerilerini öğrenmek ve gökle yer yüzünü bir arada tutmaya çabalıyorlardı. Ancak bazı kara büyücüler bu tılsım becerilerini kötü başladılar bu burnu uzun yüzünde çok sayıda büyük ben bulunun ve ucu sivri siyah şapka takıp tırnaklarını abartılı şekilde uzatan Büyücülere

14 Temmuz 2011 Perşembe

Geçmişe Atlayış (3. Bölüm)

3. Bölüm (Patlamanın etkisi)

Bu benim 3. mektubum şuan gerçekten nerede olduğumu bilmiyorum. Etrafımda mutlu mutlu öten bülbüller, bir kemik verirsem hayatlarını bana verecekmiş gibi bakan köpekler ve sadece kesilip yenmek için bekleyen domuzlar.. Sanki onlarda benim gibi çaresiz dolanıyorlar. Uzakta, önceden hatırladığım cismin yanına giderken tepesindeki  karlı topraklarıyla sanki üstüme üstüme gelen dağlar sanki benim burada olmamı istemez gibi seyrediyorlar beni. Cismin yanına korkarak giderken güneş tam tepemdeydi neyse ki sanki ilkbahardaymışız gibi hava ne sıcak nede soğuktu. Yaklaşık 15 dakika boyuca bir tepeye tırmandıktan sonra  o ulaşmaya çalıştığım şeye geldim geldiğimde gözlerime inanamadım! Çünkü ayaklarımın ucunda duran

Geçmişe Atlayış (2. Bölüm)

2. Bölüm ( Dünya )

Bu size ikinci mektubum elimde çok az kağıt kaldı. Hee, bu arada kağıt yapmak için şeker kamışlarını kullanıyorum. Göllerin kenarlarında yetişiyor. Buraya hala ayak uyduramadım geceleri çok karanlık oluyor. Ayrıca yeni fark ettimde burada hayvanlar var ama hiç insan yok. Geceleri çok karanlık olduğundan kendime ışık bulmam lazımdı. Etrafta biraz çalı çırpı bulup üstüne kayaların arasında buldum ve tahta bir kazmayla çıkardığım kömürleri koydum ve bir kayaya vurarak ateş yaptım ilgibçtir ki bu kömürler hiç bitmiyor.. Yağmur yağdığından çok zor oluyordu bu nedenlede kendime ufak bir barınak yaptım.Eski insanlar nasıl yaşıyorlarmış?

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Minecraft Dersleri, Güncellemeleri ve Crackleri

Öncelikle eğer ki ortam arıyorsanız veya rehberlere ulaşmak istiyorsanız, Turkcraft.net'i öneririm. Videolu dersler isterseniz Youtube üzerinden bulabilirsiniz;


Ancak internet üzerinde Youtube gibi sitelerde karmakarışık halde verilmiş videolar içinden doğrularını seçtikten sonra toparlayıp izlemek bir hayli zor oluyor ki bunun cümlesini yazmak bile zor oldu. :) Bir video serisi bulursunuz bir bakarsınız ses kalitesi kötü, bir başkasına bakarsınız küçücük bir çocuk anlatıyor, bir diğerindeyse herkesin bildiği şeyleri tekrarlayıp durmuşlar.

Ben size Arrnek nickli kişinin sitesini ve videolarını önereceğim. Minecraft'ı sıfırdan öğrenmenin en iyi yolu bence bu arkadaşın videolarını seyretmektir. Ayrıca her yeni güncellemede ayrıntıları da ilk o anlatıyor. Lafı fazla uzatmadan sitenin linkini vereyim.

12 Temmuz 2011 Salı

Geçmişe Atlayış.

1. Bölüm (Portal)

Ben Sercan. Bu mesajı size yaklaşık "2 milyon" yıl önceden yazıyorum. Çocukken hep bir yerlere ışınlanmak istemiştim. Yurt dışında okuduğum Harvard Üniversite'sinde 4 yıl boyunca öğrenim gördüm. Halâ çocukluk hayalimi gerçekleştirmek istiyordum. Tarihler 10.12.2012'yi gösterdiğinde de bir deney yaptım. Deneyden edindiğim bilgiye göre Lav ve Suyun birleşmesi sonucu oluşan Obsiyan taşları büyük ölçüde enerji içeriyor. Enerjiyi demir tozlarına yönelttiğimde demir tozlarının kaybolduğunu gördüm. Bunun bir ışınlanma olacağını düşünerek, her biri 144,5 KG ağırlığında obsiyan blokları döktüm. Bunları Mektubun altında çizdiğim gibi dizerek enerjiyi etkinleştirmek için bir ateş yaktım. Evimde bir patlama oldu.Kendimi